Diş çekimi, günümüzde teknolojinin gelişmesi sayesinde
birçok farklı alanlarda kolaylıklar sağlanmaktadır. Bu alanlar arasında dişçilik birimlerinin de olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişte diş sorunları yaşayan hastaların dişlerini kaybetmeleri olağan bir durum olarak görülüyordu. Fakat teknolojinin de gelişiyor olması sayesinde artık dişlerinde ağrı veya çürük olan hastalara alternatif çözümler sağlanmaktadır. Bu çözümlerin aslında tek amacı öncelikli olarak dişin çekilmeden tedavisinin yapılmasını sağlamaktır. Yapılan her türlü tedaviye yanıt veremeyen dişler içi diş çekimi yapılmaktadır.
Dişin Çekilmesini Gerektiren Durumlar Nelerdir?
· Dişin artık kullanılamayacak hale gelmesi yani ağrı yapan veya çürük olan diş kurtarılamayacak olması durumunda dişin çekilmesi uygun görülmektedir.
· Dış etkenler tarafından sert bir halde dişe müdahale edilmesi veya aniden bir yere çarpma eylemi olması ile kırılan diş kullanılamaz hale geldiğinde dişin çekim işlemleri gerçekleşebilir.
· Sürekli olarak ağrı yapan dişin, kanal tedavi sonrasında aynı sıkıntı devam ediyor ve apse yapma eylemi gerçekleşiyor ise çekim işlemi kesinlikle yapılmalıdır.
· Sadece dişten kaynaklanan sorunlar haricinde diş etlerinden kaynaklı ağrılar dişlerin sağlam kalmasına imkan vermemektedir. Bu durumda da dişin çekilmesi gerekir.
· 20’lik dişler veya tam olarak diş etlerinden kurtulamamış ve kurtulmaya çalışırken oldukça fazla ağrıya sebebiyet veren dişlerin de çekilmesi uygun görülmektedir.
Diş Çekimleri Aşamasında Dişlerin Kırılma Nedenleri Nelerdir?
· Azı dişleri olarak tabir edilen büyük dişlerin kök kısımları oldukça büyük olmasından dolayı diş etlerine bağımlılıkları da bir o kadar sağlam olmaktadır. Diş köklerinin sağlam olması nedeni ile diş çekimlerinde doktorlar oldukça zor anlar yaşayabilmektedirler.
· Dişlerin bağlılık sağladığı çene kemikleri yaşlılık dönemlerine girildikçe elastik durumunu kaybedebilmektedir. Bu gibi durumlar da dişler esnekliğini de kaybedeceği için çekim sırasında kırılmaların yaşanması oldukça doğal karşılanmalıdır.
· Vitamin ve mineral alma açısından sıkıntı yaşayan kişilerin dişlerinde madde kayıpları görüldüğü gibi zamanla da dişlerde çürüme sıkıntıları meydana gelmektedir.
Diş çekimi sırasında dişlerde oluşan kırılmalar kişiyi tedirgin etse de bu durum aslında fazla korku yaşamayı da gerektirmez. Çünkü, çekilecek olan dişin çevre kısımları sağlam bir şekilde uyuşturulur ise kırılan ve diş yuvasında kalan parçalar kolaylıkla alınabileceği akıllardan çıkarılmamalıdır.
Diş Çekiminin Ardından Neler Yapılmalıdır?
· Çekimi yapılan dişin yerine konmakta olan tampon en az yarım saat boyunca diş yuvasından çıkarılmamalıdır. Diş yuvasına tampon konulmasının amacı kanamanın durdurulması olduğu için eğer kanama durmuş ise tampon ağızdan çıkarılmalı ve kanın pıhtı hale gelmesi sağlanmalıdır. Kan pıhtı halde ise bir daha tampon ağıza konulmaması gerekmektedir.
· Kesinlikle diş çekimi işleminden 2 saat öncesinde bir şeyler atıştırılmamalıdır. 2 saatten önce yenilen ve içilen besinler diş etine zarar vereceği unutulmamalıdır. Diş çekiminden 2 saat sonra ise ılık derecede içecekler içilebilir.
· Yaralı halde bulunan diş yuvasına dil ile temas uygulanmamalı ve ilgili yerde birikmiş olan sıvının kuvvetli bir şekilde emilme işleminin yapılmaması gerekir. Kuvvetli bir şekilde emilme yapılırsa pıhtı halde bulunan kan tekrar aktif hale geçeceğinden dolayı kişiye sıkıntılı durumlar yaşatabilmektedir.